İnsanlarda ve diğer memelilerde seksle ilgili beyin bölgelerinde büyüklük farklılıkları olduğu biliniyor. Erkeklerde büyük olan bu bölgelerden birinin sekse bağlı olarak değişip değişmediğini merak eden Tokyo Saitama Üniversitesi’nden Shinji Tsukahara ve ekip arkadaşları, daha önce hiç seks yapmamış farelerle daha tecrübeli olanların beyinlerini karşılaştırdı. Uzmanların verilerine göre sinir sinapsislerinde bulunan dikenli yapıların çiftleşmiş olan farelerde daha düşük seviye olduğu görülüyor.
Tsukahara, bu yapılardaki azalmanın dişinin varlığına bağlı olarak veya penisten gönderilen sinyaller nedeniyle salgılanan hormonlar sonucu meydana gelebileceğini düşünüyor. Bu bölgelerin “çiftleşmenin öğrenilmesi”ni sağlayan bölümler olabileceğini de düşünüyor. Çünkü bir kez aktif olduklarında ve hayvan çiftleştiğinde ihtiyaç kalmadığı için zamanla kaybolmuş olabilecekleri üzerinde duruluyor.
Bu yapılar dişi farelerin cinsel davranışları üzerinde de önemli bir rol oynuyor. Kaliforniya Üniversitesi’nden Paul Micevych tarafından yürütülen başka bir araştırmada, cinsel döngü esnasında dişi farelerin beyinleri incelenmişti. Göze çarpan noktalardan biri her 4 günde bir östradiol üretiminin artışıydı. Döngüyü kontrol etmek için ekip farelerin rahimlerini almış ve östradiol enjekte etmişti.
Bunun sonucunda araştırmacılar, östradiol salgılanma miktarına bağlı olarak dişi farelerin ilgili beyin bölümündeki dikenli yapıların sayısında ve farelerin davranışlarında değişiklik gözlemlemişti. en yüksek dozun verildiği farelerde hem daha fazla dikene rastlanmış hem de tüm erkek farelere karşı %80 oranında cinsel açıdan aktif davranmışlardı. En az dozu alanlarda ise daha az dikenli yapıya rastlanmış ve erkek popülasyonun sadece %10’una cevap vermişlerdi.
Uzmanlar ayrı bir grup faredeki bu yapıların oluşumunu bloke edecek bir ilaç kullandıklarında ise cinsel açıdan aktivitelerinde düşüş gözlemlediler. Bu gelişmeler yeni dikenli yapıların oluşmasının cinsel açıdan aktif olmakla yakından ilişkisi olduğunu gösteriyor.
Micevych ayrıca östradiolün hangi reseptör üzerinden etkili olduğunu da bulmayı başarmış. Teoride bu reseptörleri hedef alacak bir ilaç üreterek insanlardaki libidonun da değiştirilebileceğine dikkat çekiyor.