Boşanma iyi yönetilmesi ve aile fertlerinin yeni hayatlarına hazırlanması gereken bir süreçtir. Çocuklar için güvenli liman olarak gördükleri ailelerinin dağılmasına verdikleri tepki, yeni güvenli limanlarının oluşmasıyla birlikte azalacaktır. Bununla birlikte boşanmanın çocuk üzerindeki etkileri çocuğun yaşına,  kişiliğine,  adaptasyon becerisine,  problemlerle baş etme gücüne ve çevresinde sosyal destek sağlayabilecek kişilerin olmasına bağlı olarak da değişkenlik göstermektedir. Ayrıca bu dönemde ebeveynlerin kendi duygularını ne kadar kontrol edebildikleri ve sürece ne kadar hazır oldukları, çocukların sürece hazırlanması açısından son derece önemlidir.

Uzman Klinik Psikolog & Pedagog Gülşah Öztürk Erten, çocukların boşanma sürecini sorunsuz atlatabilmeleri için, ebeveynlerin dikkat etmesi gereken belli başlı davranışları anlatıyor.
•    Eşler boşanma kararı aldıklarında ertelemeden bu kararı çocuklara açıklamalıdır. Süreç uzadıkça çocuklar bu kararı başkalarından duyabilir ya da hayatlarındaki değişimi fark edebilirler. Bunun sonucunda ebeveyne duyulan güvenin yitirilmesi söz konusu olabilir.

•    Boşanma sürecinin sonunda yaşanacak belirsizlik mümkün olduğunca kısa sürmelidir. Bilinmezlik çocuklar için korkutucu olacaktır. Çocukların bu süreç içinde en çok duymaya ihtiyaçları olan konular bundan sonra hayatlarında nasıl değişiklik olacağı, kiminle yaşayacağı,  nerede kalacağı, hangi okula devam edeceği ve diğer ebeveynle ilişkisinin nasıl devam edeceğidir.

•    Boşanma kararı verildiğinde özellikle okul öncesi dönemde olan çocuklar, bulundukları gelişim dönemi özelliği olarak bu duruma kendilerinin sebep olduğu gibi bir çıkarım yapabilirler.  Bu kararda çocuğun rolü olmadığı açık bir şekilde ifade edilmelidir.

•    Boşanma sürecinde özellikle yaşları küçük olan çocukların durumu anlayamayacaklarını düşünen ebeveynler gerçek olmayan açıklamalarda bulunabilirler. Bütün yaş dönemindeki çocuklar değişimi hissederler ancak küçük yaşta ifade etme becerileri gelişmemiştir. Çocuğun yaş düzeyine uygun olarak her zaman durum kısa ve net bir şekilde açıklanmalıdır.

•    Süreç içerisinde aileler çocuğun kendini ve duygularını ifade etmesi için cesaretlendirmelidir. Paylaşılmayan duygular çocuk için ağır bir yük olacaktır.

•    Çocukların yoğun hissettiği duygulardan biri de kızgınlıktır. Bunun değişime verilen doğal bir tepki olduğu bilinmelidir. Çocuğun kendini güvende hissetmesi ve anlaşıldığını görmesi faydalı olacaktır.

•    Boşanmanın eşler arasında olduğu ve çocuğun ebeveyne olan ihtiyacının devam ettiği unutulmamalıdır. Çocuğun diğer ebeveyn ile ilişkisinde eşlerin birbirini desteklemesi son derece önemlidir.

•    Süreç içerisinde yaşanan tartışma ve fikir ayrılıklarında çocuğa hakemlik görevi verilmemelidir. Çocuk taraf olmak zorunda kalmamalı ve diğer ebeveyne karşı suçluluk hissetmemelidir.

•    Bazı konular sadece eşler tarafından bilinmeli ve çözüme kavuşturulmalıdır. Çocuğun hayatını doğrudan ilgilendirmeyen detaylar çocukla konuşulmamalıdır.

•    Ebeveynler çocuklarına karşı suçluluk duygusu yaşayarak bunun sonucunda abartı hediye ya da vaatlerde bulunabilmektedirler. Ancak bu tür davranışlar çocuğu yeni hayatına hazırlamak yerine sorunun ertelenmesine sebep olacaktır.