Balın en önemli özelliklerinden birinin suyu tutucu ve muhafaza edici özelliğinin olması olduğunu belirten Medical Park Ordu Hastanesi Dermatoloji Uzmanı Dr. Özlem Karadağ Köse; balın cildi güzelleştirmedeki sırrı hakkında bilgiler vererek konuşmasında şunları söyledi: ”Bal kozmetik ürünlerde deriyi nemli tutmada ve kuruluğun önlenmesinde kullanılmaktadır. Eski yıllardan beri balın ve sütün karıştırılarak cilde anti-aging, yani cildi gençleştirmek amaçlı kullanıldığı bilinmektedir.
Balın antioksidan özelliği olması nedeniyle de güneş ışınlarına bağlı olan DNA hasarını önleyebileceğini destekleyen yayınlar vardır. Balın asidik özelliği, çok sayıda enzim içermesi, anti-inflamatuvar özellikleri olması nedeniyle akneli, yağlı ciltlerde de kullanılabileceği bilinmektedir. Piyasada bal içeriği olan saç bakımı, bebek bakımı, güneşten koruyucu ürünler, nemlendirici losyonlar, yüz yıkama jelleri vb. çok sayıda kozmetik ürün bulunmaktadır. Bal kozmetik ürünler dışında direkt yüze maske şeklinde 15-20 dakika da uygulanabilir.” şeklinde konuştu.
Bal sadece besin değildir!
Son yıllarda balın yara iyileşmesindeki rolünü araştıran çok sayıda yayın bulunduğunu ifade eden Uzm. Dr. Özlem Karadağ Köse konuşmasına şöyle devam etti: “Aslında balın yara bakımında kullanımı MÖ 2600-2200 yıllarında Mısır’a dayanıyor. Balın yara iyileşmesinde özellikle enfekte yaralarda, yüzeyel yanıklarda, bası yaraları ve diyabetik ayak gibi diğer nedenlere bağlı gelişen cilt ülserlerinin tedavisinde etkili olabileceği son yıllarda yapılan çalışmalarda gösterilmiştir. Balın yara iyileşmesini hızlandırıcı özelliği vardır. Bal içeren yara örtülerinin yüzeyel yanıklarda sık kullanılan gümüş sülfadiazin kadar etkili olduğu gösterilmiştir.
Ayrıca balın, saçlı deride görülen ve seboreik egzema adını verdiğimiz kepeklenme, kaşıntı ve buna bağlı saç dökülmesinde artış görülen hastalarda yapılan çalışmaları da mevcuttur. Balın ılık su ile %90 oranında seyreltilerek saça uygulanıp 3 saat bekletilmesi sonrası yıkanarak günaşırı bu uygulama tekrarlandığında; hastaların kepeklenme, kaşıntı ve buna bağlı gelişen saç dökülmelerinde klinik olarak anlamlı bir gerileme saptanmıştır. Balın saçtaki kepeklenme problemine karşı etkili olabileceği de gösterilmiştir. Bunun yanında, meme kanseri ve baş-boyun kanserleri için radyoterapi alan hastalarda kansere ikincil oluşan cilt ve mukozadaki toksik etkileri iyileştirme de rolü olduğu bilimsel olarak ıspatlanmıştır.
Sonuç olarak balın cilt ve saçlı deride faydalı olduğu kanıtlanmıştır. Ancak içeriğinde çok sayıda vitamin, mineral, enzim vb. madde içeren balın cilt hastalıklarında alternatif tedavi olarak yer bulabilmesi için daha çok sayıda, kontrollü, kanıta dayalı çalışmaya ihtiyaç vardır.” dedi.